Ana içeriğe atla

Sevmeyi Bilmeyen Bir Adam

Sevmeyi bilmeyen bir adama rastladım. Sevgiyi bilmeyen. Yaşamaktan soğumuş, yalnızlıktan solmuş çaresiz bir adam. Yüzünde gülümseme, kalbinde sıcaklık olmayan bir adam. Omuzları çökmüş, ağırlığına gömülmüş sevgisizliğin. Sevmeyi bilmeyen bir adama rastladım. İnsanı sevmeyen, yaşamayı, doğayı. Sorunlarından kaçan bir adam. Gözlerini kapatıp geçer umuduyla kendini öldüren, yaşamını söndüren bir adam. İnsanları öldüren bir adam. Bunun için ceza bile almayan. Onları ağır sözlerle yaralayıp yoluna devam eden. Hayatları zehir eden bir adam. Ne kadar sevseler de akıllanmamış. Ben bile sevmeyi denedim, beni bile kıran bir adam. Oturup saatlerce sohbet ettiğimizde içini döktü uzun uzun. Gözlerinden dökülen yaşları kollarına silip devam eden. Soğuktan morarmış elleriyle sigarasını tutamazdı. Aciz, yoksul, yalnız bir adam.

İnsanlar garipsedi konuşmamızı ki gözlerini dikip baktılar bize. Aldırmadan yaşlarını silip devam etti. Çok sevdim. Kırıldıkça kırdım, üzüldükçe üzdüm. Lanetli bir insan gibi sevdim. Sevildikçe sevdim, sevdikçe öldürdüm. Biliyordum ki bu rüya bitecek, bu masalın sonu güzel değil…

Geçen insanlar sevmişti adamı, yapmasalar mıydı? Fotoğrafını çekip kayda aldılar bir süre. Bazıları gülüp eğlendi hatta onun gözyaşlarıyla. Adam gitgide soluyordu, somurtuyordu. Hissediyordum onun gözlerimin önünde yok oluşunu. Yardım etmeye çalıştım adama. Gel dedim öğreteyim sana sevgiyi, sevelim birbirimizi. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü kızgın kızgın kıyıya çarpan denize. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Anlamıştım adam biraz kırık kafadan, üç beş tahtası eksik belki. Belki yalnızlıktır onu bu hale getiren. Çaresiz bir adam.

Uzun uzun anlattı bana. Kimsem yoktu ondan başka. Varım yoğum bu denizdir dedi. En derinlerinde yatar sevgim, ulaşamam, ulaşamazsın. Denemek için izin istedim ondan. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü içini boşaltan bulutlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Düşünüp hayal kurdum biraz. Bu adam ölmüş olmalı dedim, belki öldürmüş. Ama çaresiz bir adam.

Uzun uzun anlattı bana. Hayallerini anlattı, insanlar güldü. O ağladıkça insanlar güldü. Onun dökülen gözyaşlarını silmeye geldi bazıları, bazıları para attı üstüne. O sadece ağlamakla yetindi. Seni sevdim dedim adama. Seni çok sevdim. Yardım et bana. En azından bir kez olsun sevmeyi dene beni. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü çatlak kaldırımlardan çıkan fidanlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Zaman geçtikçe daha fazla seviyordum onu, sevmese de beni.

Biraz zaman geçince açtı güneş, yüzü bulanıklaştı bir an. Anladım sabah olmuştu fakat gözlerime ne olmuştu benim. Onu göremeyecek kadar silinmişti gözlerimin önünden. Dokunmak için izin istedim ondan. Olmaz dedi. Hala gözükmese de sesini duyabiliyordum biraz biraz. beni sevme dedi bana. Ben sevmeyi bilmeyen, sevgiyi,
güzelliği, mutluluğu hak etmeyen bir adamım. Yüzü gözükmüyordu hala. Elimi uzattım biraz, görmemişti galiba ki tutmadı elimi. Dokunmak istedim ona bir kez olsun emin olmak için vücudundaki yaşamdan. Biraz daha yaklaşınca çarptım aynaya. Kırıldı karşımda buz misali. Şimdi anlıyorum dokunma demesini. Dokunursam kıracağımı bildiğinden olmalıydı. Ve öyle de oldu. Ben onu sevdim, çok sevdim. Onu çok sevdiğimden sonunda öldürdüm. Ellerimde kayıp gitti benden, tutamadım. Avuçlarımın içinde kaldı kanları. O gülen insanlar korkuyla bakmaya başladı artık bana, gözlerinden bir damla yaş düştü düşecekti hepsinin. Çevirdim yüzümü denizden bana gülümseyen gözlerine. Uzun uzun sevdim onu. Sevmeyi bilmeyen ben. Uzun uzun...

Yorumlar

Yorum Gönder

Çok okunanlar...

Henüz Ölmemişken

Henüz ölmemişken diye başladı yazısına, bir şeyler daha bırakmak istiyordu bu dünyaya. Kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren karamsar bir halde oturup vahlanmak yerine tüm hayatı boyunca yazdığı eserlerin neredeyse iki katını yazmıştı. Yazmaya da devam ediyordu asla öleceğine inanmayan yazar. Daha yeni doğan bir bebekken başladı sancılarım diye devam etti. Haklıydı. Henüz yeni doğmuşken garip hastalıklar peşini bırakmıyor, hastane ona hapis oluyordu adeta. Geçmişine dair pek bir anı hatırlamayan yazar hastanenin her köşesini, her bakıcısını adeta ezbere biliyordu. Yattığı odayı, alamadığı nefesi, tüm dünyası olan oyuncaklarını… Yazar devam etti. Böyle gelip geçti seneler, ben dünyadan habersiz. Bağlamışlar her yerime kabloları, kelepçe gibi fakat hayatta kalmayı istediğimden şüpheliyim diyordu. O zamanlardan gördüğünü hissediyordu acıyı. Her seferinde ziyaretine gelen dedesinin ağlamalarından anlamıştı çok yaşamayacağını. Buna rağmen inat ettim ya, etmez olaydım. Şimdiye kadar bir şe

Son Bir Şiir

Sevgilim, sevgim, sevincim, sevdiğim… Tüm gece ciğerlerime dolar gibi sıkışıyor göğsüm. Fabrika bacalarından çıkan tüm dumanları soluyorum sanki. O siyah renkli, içinde şimşekler kaçan bulutlar gitmiyor başımdan. Bir saniye olsun rahat nefes alamaz oldum artık. Her an ciğerlerimde bir ağrı, kalbimde bir sızı. Ölüp bırakmak istiyorum her şeyi. Diğer dünyadan benim için üzülecek bir kaç insanı izlemek istiyorum. Zor geliyorken sensiz yaşamak, seninle yaşamaktan da nefret ediyorum. Canımı yakıyorken seni sevmek, bir yanım senden hala vazgeçemiyor. Ne kadar kızsam da kendime bir faydasını görmedim henüz. Senden kaçıp kurtulmak istiyorum artık. Canımı yakmana izin veremem, vermemeliyim. Bundan çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli kafamın içinde olmandan bıktım. Ben seni sevmiyorum. Artık sevmiyorum. Lütfen git artık. Bir hafıza kaybı yaşamayı bile göze alıyorum seni nasıl sevdiğimi, beni nasıl sevdiğini, sana olan aşkımı unutmak için. Her geçen gün artan bu yorgunluk ve bitkinlik senin

Kirli Sokaklar

"Sokakta parçalanmaya mahkum bırakılmış birkaç hayat." Bunları yazmayı ben istemedim, bunları yazmaya beni Sokaklar zorladı. Bugün 14 Şubat 2021; Adım Jeff, Bugün 21 yaşındayım. Ölümümün üzerinden 3 sene geçti, cesedim hala soğuk sularda. Artık eskisi gibi mülteciler gelmiyor yanıma. Onları buldunuz, BENİ DE BULUN. Bugün 18 Kasım 2017; Bir hayalim daha yeşeremeden soldu günlük. Bu hayal bir futbol maçı veya başlayamayan bir aşk değil, bu hayatım olmasını istediğim müzik. Daha yeni başlamışken uğraşmaya bir araba kazasında bütün hayallerimin bitebileceği aklıma gelmemişti. Belki bir ilki başarabilirim ama bu işi dilsiz olarak yapmak olanaksız görünüyor. Babamı kazada kaybettikten sonra annemin yanına gittim. İlk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm. Benim gelmeme miydi bu sevince yoksa babamın gitmesine mi anlayamamakla beraber hızlıca odama taşındım. Alışmamın zor olacağı şeyler belliydi, yeni bir okul, yeni bir hayat, yeni bir düzen ama alışmaktan asla