Sevmeyi bilmeyen bir adama rastladım. Sevgiyi bilmeyen. Yaşamaktan soğumuş, yalnızlıktan solmuş çaresiz bir adam. Yüzünde gülümseme, kalbinde sıcaklık olmayan bir adam. Omuzları çökmüş, ağırlığına gömülmüş sevgisizliğin. Sevmeyi bilmeyen bir adama rastladım. İnsanı sevmeyen, yaşamayı, doğayı. Sorunlarından kaçan bir adam. Gözlerini kapatıp geçer umuduyla kendini öldüren, yaşamını söndüren bir adam. İnsanları öldüren bir adam. Bunun için ceza bile almayan. Onları ağır sözlerle yaralayıp yoluna devam eden. Hayatları zehir eden bir adam. Ne kadar sevseler de akıllanmamış. Ben bile sevmeyi denedim, beni bile kıran bir adam. Oturup saatlerce sohbet ettiğimizde içini döktü uzun uzun. Gözlerinden dökülen yaşları kollarına silip devam eden. Soğuktan morarmış elleriyle sigarasını tutamazdı. Aciz, yoksul, yalnız bir adam.
İnsanlar garipsedi konuşmamızı ki gözlerini dikip baktılar bize. Aldırmadan yaşlarını silip devam etti. Çok sevdim. Kırıldıkça kırdım, üzüldükçe üzdüm. Lanetli bir insan gibi sevdim. Sevildikçe sevdim, sevdikçe öldürdüm. Biliyordum ki bu rüya bitecek, bu masalın sonu güzel değil…
Geçen insanlar sevmişti adamı, yapmasalar mıydı? Fotoğrafını çekip kayda aldılar bir süre. Bazıları gülüp eğlendi hatta onun gözyaşlarıyla. Adam gitgide soluyordu, somurtuyordu. Hissediyordum onun gözlerimin önünde yok oluşunu. Yardım etmeye çalıştım adama. Gel dedim öğreteyim sana sevgiyi, sevelim birbirimizi. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü kızgın kızgın kıyıya çarpan denize. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Anlamıştım adam biraz kırık kafadan, üç beş tahtası eksik belki. Belki yalnızlıktır onu bu hale getiren. Çaresiz bir adam.
Uzun uzun anlattı bana. Kimsem yoktu ondan başka. Varım yoğum bu denizdir dedi. En derinlerinde yatar sevgim, ulaşamam, ulaşamazsın. Denemek için izin istedim ondan. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü içini boşaltan bulutlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Düşünüp hayal kurdum biraz. Bu adam ölmüş olmalı dedim, belki öldürmüş. Ama çaresiz bir adam.
Uzun uzun anlattı bana. Hayallerini anlattı, insanlar güldü. O ağladıkça insanlar güldü. Onun dökülen gözyaşlarını silmeye geldi bazıları, bazıları para attı üstüne. O sadece ağlamakla yetindi. Seni sevdim dedim adama. Seni çok sevdim. Yardım et bana. En azından bir kez olsun sevmeyi dene beni. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü çatlak kaldırımlardan çıkan fidanlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Zaman geçtikçe daha fazla seviyordum onu, sevmese de beni.
Biraz zaman geçince açtı güneş, yüzü bulanıklaştı bir an. Anladım sabah olmuştu fakat gözlerime ne olmuştu benim. Onu göremeyecek kadar silinmişti gözlerimin önünden. Dokunmak için izin istedim ondan. Olmaz dedi. Hala gözükmese de sesini duyabiliyordum biraz biraz. beni sevme dedi bana. Ben sevmeyi bilmeyen, sevgiyi,
güzelliği, mutluluğu hak etmeyen bir adamım. Yüzü gözükmüyordu hala. Elimi uzattım biraz, görmemişti galiba ki tutmadı elimi. Dokunmak istedim ona bir kez olsun emin olmak için vücudundaki yaşamdan. Biraz daha yaklaşınca çarptım aynaya. Kırıldı karşımda buz misali. Şimdi anlıyorum dokunma demesini. Dokunursam kıracağımı bildiğinden olmalıydı. Ve öyle de oldu. Ben onu sevdim, çok sevdim. Onu çok sevdiğimden sonunda öldürdüm. Ellerimde kayıp gitti benden, tutamadım. Avuçlarımın içinde kaldı kanları. O gülen insanlar korkuyla bakmaya başladı artık bana, gözlerinden bir damla yaş düştü düşecekti hepsinin. Çevirdim yüzümü denizden bana gülümseyen gözlerine. Uzun uzun sevdim onu. Sevmeyi bilmeyen ben. Uzun uzun...
İnsanlar garipsedi konuşmamızı ki gözlerini dikip baktılar bize. Aldırmadan yaşlarını silip devam etti. Çok sevdim. Kırıldıkça kırdım, üzüldükçe üzdüm. Lanetli bir insan gibi sevdim. Sevildikçe sevdim, sevdikçe öldürdüm. Biliyordum ki bu rüya bitecek, bu masalın sonu güzel değil…
Geçen insanlar sevmişti adamı, yapmasalar mıydı? Fotoğrafını çekip kayda aldılar bir süre. Bazıları gülüp eğlendi hatta onun gözyaşlarıyla. Adam gitgide soluyordu, somurtuyordu. Hissediyordum onun gözlerimin önünde yok oluşunu. Yardım etmeye çalıştım adama. Gel dedim öğreteyim sana sevgiyi, sevelim birbirimizi. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü kızgın kızgın kıyıya çarpan denize. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Anlamıştım adam biraz kırık kafadan, üç beş tahtası eksik belki. Belki yalnızlıktır onu bu hale getiren. Çaresiz bir adam.
Uzun uzun anlattı bana. Kimsem yoktu ondan başka. Varım yoğum bu denizdir dedi. En derinlerinde yatar sevgim, ulaşamam, ulaşamazsın. Denemek için izin istedim ondan. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü içini boşaltan bulutlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Düşünüp hayal kurdum biraz. Bu adam ölmüş olmalı dedim, belki öldürmüş. Ama çaresiz bir adam.
Uzun uzun anlattı bana. Hayallerini anlattı, insanlar güldü. O ağladıkça insanlar güldü. Onun dökülen gözyaşlarını silmeye geldi bazıları, bazıları para attı üstüne. O sadece ağlamakla yetindi. Seni sevdim dedim adama. Seni çok sevdim. Yardım et bana. En azından bir kez olsun sevmeyi dene beni. Onaylamadı kafasıyla. Çevirdi yüzünü çatlak kaldırımlardan çıkan fidanlara. Benim ondan başka sevgim olmaz dedi. Zaman geçtikçe daha fazla seviyordum onu, sevmese de beni.
Biraz zaman geçince açtı güneş, yüzü bulanıklaştı bir an. Anladım sabah olmuştu fakat gözlerime ne olmuştu benim. Onu göremeyecek kadar silinmişti gözlerimin önünden. Dokunmak için izin istedim ondan. Olmaz dedi. Hala gözükmese de sesini duyabiliyordum biraz biraz. beni sevme dedi bana. Ben sevmeyi bilmeyen, sevgiyi,
güzelliği, mutluluğu hak etmeyen bir adamım. Yüzü gözükmüyordu hala. Elimi uzattım biraz, görmemişti galiba ki tutmadı elimi. Dokunmak istedim ona bir kez olsun emin olmak için vücudundaki yaşamdan. Biraz daha yaklaşınca çarptım aynaya. Kırıldı karşımda buz misali. Şimdi anlıyorum dokunma demesini. Dokunursam kıracağımı bildiğinden olmalıydı. Ve öyle de oldu. Ben onu sevdim, çok sevdim. Onu çok sevdiğimden sonunda öldürdüm. Ellerimde kayıp gitti benden, tutamadım. Avuçlarımın içinde kaldı kanları. O gülen insanlar korkuyla bakmaya başladı artık bana, gözlerinden bir damla yaş düştü düşecekti hepsinin. Çevirdim yüzümü denizden bana gülümseyen gözlerine. Uzun uzun sevdim onu. Sevmeyi bilmeyen ben. Uzun uzun...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil