Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaban Çiçeklerine Sesleniş

Çok yoruldum bu hayatı yaşamaktan. Ya başka seçenekler sunun önüme ya da tüm zincirleri tek darbede kırar kaçarım nefret dolu habitatınızdan. İğrenç kukla iplerinizi çekin üstümden. Ya bırakın iplerimi kendi elime ya da bir bıçak alır keserim tüm damarlarımı acımadan. Sıkıldım gözleriniz altında günlük vardiyaları tamamlamaktan. Tüm kanımı küvete akıtacak cesaretim yok mu sanıyorsunuz? Sırf sizi haksız çıkarmak için bile, gözümü kırpmadan saplarım neşteri kalbime. Arzularınız için daha fazla canileşmeyeceğim artık! Sizlere başka bir seçenek sunmuyorum. Bu aptallıktan artık zevk almıyorum. Ya kabul edin ağlamanın acınılacak bir durum olmadığını ya da gözyaşlarımla taşırırım tüm deryayı. Sıkmaktan ufalandı ulan tüm dişlerim! Bıktım tüm cahilliklerinize ağzımı kapamaktan. Ya avazım çıktığı kadar bağırırım artık ya da koparır atarım bu dili. İki kelama kırılacak olan bu sahte kelepçeleriniz sıkıyor artık bileklerimi. Elimde bir kalem ve boş bir sayfa var. O iğrenç silahlarınıza rağmen kork

Zehir

Bir zehir nasıl bu kadar güzel olabilir? Kokusu, başımı döndürüyor adeta. Öyle zarif, öyle narin ki; yapamaz oldum onsuz. Hiçbir şey onun yerini tutamaz oldu. Kırılgan tenine ilk temasımda anlamıştım onun vazgeçilmezim olacağını. Önce aylar sonra haftalar şimdi ise günler yetmiyor onu sevmeme. 25. saatimi dahi ona adamak istiyorum. Nasıl bir aşk bu? Ne zaman uyanacağım bu tatlı rüyadan? Dudaklarıma değdiği an dünya duruyor sanki. Tüm hücrelerimle hissediyorum onu. Hangi dil yetişir bu aşkı anlatmaya? Bir gün ölecek olmak değil, sana dokunamayacak olmak korkutuyor beni. Bir ağacın toprağa olan sevdası gibi sana ulaşmak; olmazsan ölürüm, ölürsem tamamen senin olurum. Seni elimden almak için her şeyi deniyor şeytanlar. Asla mesafe giremez aramıza! Buna izin vermem, vermeyeceğim. Sana yazdığım bu satırlarda tam 3 kez buluştuk. Hala yetmiyor bana. Bir kez daha çıkıyorsun şimdi paketten. Bir kaç öpücük, ya sonra? Yine ayrılık. Her öpücüğe karşı kaç hücremi zehirliyorsun bilmiyorum. Tüm vücud

Orpheus

Gizemli her şeyin tek sahibi Tüm evrende en hoş ses Mutluluğu bir bahar Yalnızlığı en kasvetli rüzgar. Güz. Bir kelam Şiir, Kesilen onca ses Gökyüzünde hiç görülmeyen renkler. Tüm tanrılar Sevdama secde edin! Bildiğiniz  Bilmediğiniz tüm ilahlar. Ne yeryüzü ne de idealarınızda Notalar; anlamsız kaldık. En güzel kelamlar, Şiirler. Bir aşk ifade etmiyor artık. Vaktim ne zaman? Nefret ettim soyundan! Sen yoksan Lirime eşlik eden melekler Şiirimi haykıran kuşlar Notalarımı diyardan diyara taşıyan nehir. Ne acı! Anlamsız sen yoksan. En Tek güzel yüz.  Eşi benzeri olmayan bir sızı. Yokluğun, kalbimde bir hançer! Aptallığım, bileğimde bir kelepçe! Nasıl kızabilirim sensizliğe Sebebi ben iken? Gülen tüm suretler ağlasın Tüm melekler yas tutsun Tek bir kuş daha ötmesin Nehirlerde kalmasın bir damla su Ben sana kavuşmazsam. Tüm tanrılar Sevdama secde edin!

Merhaba Günlük

Merhaba günlük, nasılsın? Nezaketen sorduğum bir soru sadece, inan umurumda değil. Hiç bir şeye hevesimin kalmadığı bir noktadan yazıyorum bu sözleri. Böyle bir uçurumun kenarında seni umursamamak bencillik olur mu? Sanmıyorum, sen hala bir hayalden ibaretken. Fazlasıyla kaptırdım kendimi bu karanlığa farkındayım. Başlarda dozu iyi belirlenmiş bir ağrı kesici gibiydi yalnızlık. Fakat gün geçtikçe, öyle işte. Söylemek istemiyor insan gerçekleri. Bağımlı olan kaç kişi kabul edebiliyor bu durumu? Hiç bir şeyden tat alamadığım bir hayattan yazıyorum bu sözleri. Öylesine isteksiz bir nokta. Yarın yaşamak ister miyim? Cevabını bilmediğim bir soru daha. Bildiğim tek şey, zor geliyor bu bağımlılıkla yaşamak. Bir karanlık kutuya hapsetmişim kendimi kaç zamandır. İğrenir oldum tüm insanlardan, en başta kendimden. İnsan beyni düşündükçe kararıyor anlaşılan. En başından görseydim geleceği belki de aptal olmak isterdim. Gözlerimde bir çift bant ike yaşamak. Günlük, bunlar sana saçma gelebilir. Çünk

Karanlık

  Hissettiğinden daha yakında her şey, gördüklerinden daha anlamlı. "Karanlık yoktur, ışığın yokluğu vardır." der ya o akıllı aptal, hayatımda mutsuzluk olmamış hiç bir zaman. Tüm Karanlığım senin ışığından mahrum kaldığım zindanmış. Yalancı çıktı bu gece çok inandığım filozoflar. "Mutluluğun özü" sende saklıymış... "İnsan insanın kurdudur." demişler. Her şey bitip karanlığa gömüldüğümde, kendimi kemirmemden anlıyorum ki insan kendinin kurdudur sahi. Kafamda beni yiyip bitiren onlarca soru var. Asla cevaplayamıyorum hiç birini. Sağım solum kan revan bir kenara dursun, bu sorular kadar canımı yakan yok Dünyada... Yıllardır hayalini kurduğum bir sabah var. En güzel sabah. Zifiri karanlıktan çıktığın o en güzel sabah. Her yanımda parlayan güneşin ışınları. Tüm odamı aydınlatan gökyüzü. Sanki tüm evren odamın her yerini kaplamış. Tüm karanlığından arınmış, yıldızlarıyla beni aydınlatıyor. O en güzel sabah, hiç bir şeyin mahrumiyetinin olmadığı. Öyle güzel bir