Hissettin Mi ?
Ölümü dileyerek gözlerimde dolu yaşlarla gökyüzüne baktığım vakit, neler yaşadığımı hissettin mi? Ya da bir sonbahar akşamında tüm duygularımı sana anlatırmışçasına kağıda döktüğüm andaki ruh halimi hissettin mi? Hissetmek sana nasıl bir anlam ifade eder anlatmayı dene biraz kendine. Empati midir senin için, yoksa birinin kesik yarasını hissetmek için kendini kesmek gibi mi? Öyle nefret ettim ki insanlığın boş çabasından, ölümü dört gözle bekler oldum. Aşk, para, statü veya güç derdine düşmüş ahmaklar var, onlardan olmamam gerek. Her akşam karnımı doyurmak için bir parça ekmek ve gerisi tamamen düşüncelere ayrılmış 23 saat 30 dakika. Tek isteğim biraz özgürlük aslında. 3 günlük bir yaşantıda dahi 3 yıl geçinecek kadar biriktiren insanlar gördüm. Mezarlarına bile almak isteyenler vardı. Ellerindekilerin en azından bir kısmı bile dağıtıldığı taktirde kurtulacak binlerce insan olan insanlar. Ama paylaşmayı asla öğrenemediler, sevemediler. Bütün ganimeti kendilerine sakladılar paylaşmak yerine. Bu eğitim tarzının bir sonucu muydu yoksa doğuştan gelen bir ahlak biçimi mi? Uzun zaman daha cevabını öğrenemeyeceğimi düşündüğüm bir soru daha… Uzun zamandır kendimle çelişkideyim aslında. Bir yanım ölüp kurtulmam gereken bir çöplükte olduğumu gösterirken başka bir yanım güzel ve özgür bir dünya için savaşmayı tercih ediyor. Bu sorunun cevabını başka insanlarda aramak ne kadar saçma gelse de kendimle bütünleştirdiğim bir çok insanın pes etmediğini görüyor gözlerim. Bu soru hakkında tek bildiğim uzun bir süre daha üzerinde düşünmem gerektiği, en azından biraz daha özgürlüğü hissedene kadar.
Ölümü dileyerek gözlerimde dolu yaşlarla gökyüzüne baktığım vakit, neler yaşadığımı hissettin mi? Ya da bir sonbahar akşamında tüm duygularımı sana anlatırmışçasına kağıda döktüğüm andaki ruh halimi hissettin mi? Hissetmek sana nasıl bir anlam ifade eder anlatmayı dene biraz kendine. Empati midir senin için, yoksa birinin kesik yarasını hissetmek için kendini kesmek gibi mi? Öyle nefret ettim ki insanlığın boş çabasından, ölümü dört gözle bekler oldum. Aşk, para, statü veya güç derdine düşmüş ahmaklar var, onlardan olmamam gerek. Her akşam karnımı doyurmak için bir parça ekmek ve gerisi tamamen düşüncelere ayrılmış 23 saat 30 dakika. Tek isteğim biraz özgürlük aslında. 3 günlük bir yaşantıda dahi 3 yıl geçinecek kadar biriktiren insanlar gördüm. Mezarlarına bile almak isteyenler vardı. Ellerindekilerin en azından bir kısmı bile dağıtıldığı taktirde kurtulacak binlerce insan olan insanlar. Ama paylaşmayı asla öğrenemediler, sevemediler. Bütün ganimeti kendilerine sakladılar paylaşmak yerine. Bu eğitim tarzının bir sonucu muydu yoksa doğuştan gelen bir ahlak biçimi mi? Uzun zaman daha cevabını öğrenemeyeceğimi düşündüğüm bir soru daha… Uzun zamandır kendimle çelişkideyim aslında. Bir yanım ölüp kurtulmam gereken bir çöplükte olduğumu gösterirken başka bir yanım güzel ve özgür bir dünya için savaşmayı tercih ediyor. Bu sorunun cevabını başka insanlarda aramak ne kadar saçma gelse de kendimle bütünleştirdiğim bir çok insanın pes etmediğini görüyor gözlerim. Bu soru hakkında tek bildiğim uzun bir süre daha üzerinde düşünmem gerektiği, en azından biraz daha özgürlüğü hissedene kadar.
Yorumlar
Yorum Gönder