Ana içeriğe atla

Sen Giderken

Sen. Hayatımdan gelip geçen o güzel sen. Hayatıma gelişin nasıl baharı getirdiyse kalbime,gönderilmen de bu kalbi bir cehennem kazanına döndürmeye yetti. Ölür gibi oldum da ölmedim. Yaşar gibi kaldım da yaşayamıyorum. Sadece hayatımdan çıkıp giden sadece sen olsaydın, sadece seni gönderseydim dünyamdan. Sen giderken hayatımdan çok şey aldın. En önemsizi saçlarımdan en önemlisi ciğerlerime kadar alıp götürdün benden. Benim sevgimi aldın. Her insanı önemseyen benden sevgimi alıp yanında götürdün. Hayallerim seninle birlikte gitmeyi tercih ettiler. Ardından karnımdaki kelebekler son gününde olduklarını söylediler. Her şeyimi yavaş yavaş kaybettiğim serildi gözlerim önüne. Yaşama sevgim gideli çok olmuştu fakat seninle gelen de nefrete dönüştü zamanla. Sana karşı olan bir nefret. İnsanlara olan saygımı da yitirdim sensiz kaldıkça. Kimseye ne sevgim ne saygım kalmadı artık. Tahammülümü aldın benden mesela. En ufak olaylarda patlamak tekrardan hastalığım oldu adeta. Gülen gözlerim de senin yanında. Bir daha güldüğü görünmeyecek gözlerim kaldı elimde…
Böyle daha mutlu muyum bilmiyorum ama daha rahat olduğum kesin. Kimseyi düşünmemek, adlarına üzülmemek, üzdüğün için bile üzülmemek. Harika duygular. Şimdi sadece başka insanları üzmek için yaşıyor gibiyim. Kalbime girmek için tek adım atanı dahi o cehennem ateşinde yakıyorum. Ölüyorum farkındayım. Sigarayı bıraktığımda daha sağlıklı olduğumu hissettiğim gibi şimdilerde nefes alamadığımı da hissediyorum. Sabahları yüreğimin sıkıştığını nefes almaya çalışırken gözlerimin dolduğunu. Sensiz yaşamayı, bir bedende bulunmayı mı istemiyor ruhum, yoksa senin dokunmadığın bedenim bu ruha işkence mi ediyor? Cevabını bilmiyorum fakat ölümün beni rahatlatabilecek tek şey olduğunu düşünüyorum artık...
Uzun uzun boşluklara bakıyorum artık. Senin suretinin olduğu o boşluklar. Değişen şeyler elbette var. Artık gözlerim dolmuyor o yüzünü görünce. İçimden nefretle küfür etmek geliyor. Sokak güvercinleri konuyor ara sıra camıma. Artık onlar için biraz olsun yemek bırakmıyorum. Herkesin ölüp gitmesini istiyorum. Herkes acı çeksin istiyorum. Kimsenin içinde gülmek ve iyi gibi davranmak zorunda bırakılmak istemiyorum. Tanıdığım her insan mutsuz olsun istiyorum. Senden nefret edebileceğim kadar etmeye çalışıyorum. Bu insan senin sevdiğin insan mı şimdi? Hiçbir alakam kalmadı onunla. Öyle bir değiştim ki aynı insanlarla iki kez tanışabilirdim. Belki onlar sayesinde 4 olabilirdi. Senin gibi insanlar…
Ortaya karışık bir şeyler sıraladım şimdi. Sakın gelme bir daha. Bu kalp artık bir tek sana kapalı. Gireni yaktığım bu cehennem kazanında sana yerim yok. 

Elveda...

Yorumlar

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Çok okunanlar...

Henüz Ölmemişken

Henüz ölmemişken diye başladı yazısına, bir şeyler daha bırakmak istiyordu bu dünyaya. Kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren karamsar bir halde oturup vahlanmak yerine tüm hayatı boyunca yazdığı eserlerin neredeyse iki katını yazmıştı. Yazmaya da devam ediyordu asla öleceğine inanmayan yazar. Daha yeni doğan bir bebekken başladı sancılarım diye devam etti. Haklıydı. Henüz yeni doğmuşken garip hastalıklar peşini bırakmıyor, hastane ona hapis oluyordu adeta. Geçmişine dair pek bir anı hatırlamayan yazar hastanenin her köşesini, her bakıcısını adeta ezbere biliyordu. Yattığı odayı, alamadığı nefesi, tüm dünyası olan oyuncaklarını… Yazar devam etti. Böyle gelip geçti seneler, ben dünyadan habersiz. Bağlamışlar her yerime kabloları, kelepçe gibi fakat hayatta kalmayı istediğimden şüpheliyim diyordu. O zamanlardan gördüğünü hissediyordu acıyı. Her seferinde ziyaretine gelen dedesinin ağlamalarından anlamıştı çok yaşamayacağını. Buna rağmen inat ettim ya, etmez olaydım. Şimdiye kadar bir şe

Son Bir Şiir

Sevgilim, sevgim, sevincim, sevdiğim… Tüm gece ciğerlerime dolar gibi sıkışıyor göğsüm. Fabrika bacalarından çıkan tüm dumanları soluyorum sanki. O siyah renkli, içinde şimşekler kaçan bulutlar gitmiyor başımdan. Bir saniye olsun rahat nefes alamaz oldum artık. Her an ciğerlerimde bir ağrı, kalbimde bir sızı. Ölüp bırakmak istiyorum her şeyi. Diğer dünyadan benim için üzülecek bir kaç insanı izlemek istiyorum. Zor geliyorken sensiz yaşamak, seninle yaşamaktan da nefret ediyorum. Canımı yakıyorken seni sevmek, bir yanım senden hala vazgeçemiyor. Ne kadar kızsam da kendime bir faydasını görmedim henüz. Senden kaçıp kurtulmak istiyorum artık. Canımı yakmana izin veremem, vermemeliyim. Bundan çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli kafamın içinde olmandan bıktım. Ben seni sevmiyorum. Artık sevmiyorum. Lütfen git artık. Bir hafıza kaybı yaşamayı bile göze alıyorum seni nasıl sevdiğimi, beni nasıl sevdiğini, sana olan aşkımı unutmak için. Her geçen gün artan bu yorgunluk ve bitkinlik senin

Kirli Sokaklar

"Sokakta parçalanmaya mahkum bırakılmış birkaç hayat." Bunları yazmayı ben istemedim, bunları yazmaya beni Sokaklar zorladı. Bugün 14 Şubat 2021; Adım Jeff, Bugün 21 yaşındayım. Ölümümün üzerinden 3 sene geçti, cesedim hala soğuk sularda. Artık eskisi gibi mülteciler gelmiyor yanıma. Onları buldunuz, BENİ DE BULUN. Bugün 18 Kasım 2017; Bir hayalim daha yeşeremeden soldu günlük. Bu hayal bir futbol maçı veya başlayamayan bir aşk değil, bu hayatım olmasını istediğim müzik. Daha yeni başlamışken uğraşmaya bir araba kazasında bütün hayallerimin bitebileceği aklıma gelmemişti. Belki bir ilki başarabilirim ama bu işi dilsiz olarak yapmak olanaksız görünüyor. Babamı kazada kaybettikten sonra annemin yanına gittim. İlk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm. Benim gelmeme miydi bu sevince yoksa babamın gitmesine mi anlayamamakla beraber hızlıca odama taşındım. Alışmamın zor olacağı şeyler belliydi, yeni bir okul, yeni bir hayat, yeni bir düzen ama alışmaktan asla