Ana içeriğe atla

Memleketim

Kör bıçakların sızıları ruhumu süslüyor.

Cehalet dört yanımızı sarmış ülkemizi besliyor.

Dört tarafımız zulüm, tek kurtuluş ölüm oluyor. 

Bir kadın doğuruyor, bir kadını öldürüyor. 

Ve bunu insan evladı yalnızca izliyor.

Yalnızca bir sıfat oluyor medya durup bunu yuhalıyor.

Çok sürmüyor unutuluyor.

Bu listeye bir isim daha ekleniyor.

Bir kadın seviliyor plastik saçlı, bir toplum duraksamadan bunu yuhalıyor.

Bir gök kuşağı doğuyor, karanlık seriliyor. 

Coğrafya kaderdir buralarda özgürleşemezsin deniliyor.

Ölü bedenler doğuyor, emsalsiz köprülerimizde.

Kimse bu cinayeti üstlenmiyor.

Kin kusuluyor, henüz kendini bulmuş bireylere.

Önce yasaklar öğretiliyor. Sonra kendi doğrularıyla eğitiliyor.

Ağaç yaş iken eğilmiyor kuruyor buralarda. 

Bu coğrafyada düşünmek suç olduğundan sanırım, herkes deliyi oynuyor.

Duymak, görmek suç sayılıyor bir toplum iyice sağır ve dilsiz oluyor.

Ruhlarımız çalınıyor, vicdanımız satılıyor. 

Bedeli bazen kömür, bazen makarna oluyor.

Üstelik bunlarda kolay yoldan üretiliyor. 

İnsanlar ölüyor kader oluyor.

Üstelik bunlara inanmazsan sonun hapis oluyor.

Böyle zamanlarda kalem kılıç oluyor.

Kağıt suç mahali, kaleminden dökülenler ceset sayılıyor. 

Sanırım düşünmekten zihnim ağlıyor.

Bir anne feryat ediyor, bir çocuk daha ölüyor.

Bir toplum başın sağ olsun diyemiyor.

Kimlerden idi? Önce bunu soruyor öyle bir coğrafya ki acı bile onlardan ya da bunlardan oluyor. 

Acılarımız bile politikanın bir malzemesi oluyor. 

Ruhum daralıyor.

Şerefsiz oluyorum, namussuz oluyorum, vatansız, milletsiz.

Çok şey oluyorum bu coğrafyada.

Çok şey oluyoruz.

İnsan olamıyoruz, özgür olamıyoruz.

Çünkü buralarda insan olmak, güçlü olmak kadar değerli değil.

Çünkü insan hayatı, düşünceler ihaleler kadar değerli değil.

Bir ayıp değil n'olur insan olalım.


Hasan Şenel

Yorumlar

Çok okunanlar...

Henüz Ölmemişken

Henüz ölmemişken diye başladı yazısına, bir şeyler daha bırakmak istiyordu bu dünyaya. Kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren karamsar bir halde oturup vahlanmak yerine tüm hayatı boyunca yazdığı eserlerin neredeyse iki katını yazmıştı. Yazmaya da devam ediyordu asla öleceğine inanmayan yazar. Daha yeni doğan bir bebekken başladı sancılarım diye devam etti. Haklıydı. Henüz yeni doğmuşken garip hastalıklar peşini bırakmıyor, hastane ona hapis oluyordu adeta. Geçmişine dair pek bir anı hatırlamayan yazar hastanenin her köşesini, her bakıcısını adeta ezbere biliyordu. Yattığı odayı, alamadığı nefesi, tüm dünyası olan oyuncaklarını… Yazar devam etti. Böyle gelip geçti seneler, ben dünyadan habersiz. Bağlamışlar her yerime kabloları, kelepçe gibi fakat hayatta kalmayı istediğimden şüpheliyim diyordu. O zamanlardan gördüğünü hissediyordu acıyı. Her seferinde ziyaretine gelen dedesinin ağlamalarından anlamıştı çok yaşamayacağını. Buna rağmen inat ettim ya, etmez olaydım. Şimdiye kadar bir şe

Son Bir Şiir

Sevgilim, sevgim, sevincim, sevdiğim… Tüm gece ciğerlerime dolar gibi sıkışıyor göğsüm. Fabrika bacalarından çıkan tüm dumanları soluyorum sanki. O siyah renkli, içinde şimşekler kaçan bulutlar gitmiyor başımdan. Bir saniye olsun rahat nefes alamaz oldum artık. Her an ciğerlerimde bir ağrı, kalbimde bir sızı. Ölüp bırakmak istiyorum her şeyi. Diğer dünyadan benim için üzülecek bir kaç insanı izlemek istiyorum. Zor geliyorken sensiz yaşamak, seninle yaşamaktan da nefret ediyorum. Canımı yakıyorken seni sevmek, bir yanım senden hala vazgeçemiyor. Ne kadar kızsam da kendime bir faydasını görmedim henüz. Senden kaçıp kurtulmak istiyorum artık. Canımı yakmana izin veremem, vermemeliyim. Bundan çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli kafamın içinde olmandan bıktım. Ben seni sevmiyorum. Artık sevmiyorum. Lütfen git artık. Bir hafıza kaybı yaşamayı bile göze alıyorum seni nasıl sevdiğimi, beni nasıl sevdiğini, sana olan aşkımı unutmak için. Her geçen gün artan bu yorgunluk ve bitkinlik senin

Kirli Sokaklar

"Sokakta parçalanmaya mahkum bırakılmış birkaç hayat." Bunları yazmayı ben istemedim, bunları yazmaya beni Sokaklar zorladı. Bugün 14 Şubat 2021; Adım Jeff, Bugün 21 yaşındayım. Ölümümün üzerinden 3 sene geçti, cesedim hala soğuk sularda. Artık eskisi gibi mülteciler gelmiyor yanıma. Onları buldunuz, BENİ DE BULUN. Bugün 18 Kasım 2017; Bir hayalim daha yeşeremeden soldu günlük. Bu hayal bir futbol maçı veya başlayamayan bir aşk değil, bu hayatım olmasını istediğim müzik. Daha yeni başlamışken uğraşmaya bir araba kazasında bütün hayallerimin bitebileceği aklıma gelmemişti. Belki bir ilki başarabilirim ama bu işi dilsiz olarak yapmak olanaksız görünüyor. Babamı kazada kaybettikten sonra annemin yanına gittim. İlk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm. Benim gelmeme miydi bu sevince yoksa babamın gitmesine mi anlayamamakla beraber hızlıca odama taşındım. Alışmamın zor olacağı şeyler belliydi, yeni bir okul, yeni bir hayat, yeni bir düzen ama alışmaktan asla