Ana içeriğe atla

Hayaller

Adı Emre, yaşı 17 ve büyük hayalleri var. Az önce bile hayalleri için dua etmekle meşguldü. Şimdi ise uyumaya çalışıyor aynı hayalleri kurarak. Tanrıdan zor şeyler istiyor, örneğin mutlu olmak, sevdiğine kavuşmak, yalnız kalmamak. Bunları yerine getirme görevi bende, melek olmama rağmen ben bile zorlanacağım. Sabah olmasını bekliyorum, en azından kalan tek haftalık ömründe mutlu olmasını sağlamalıyım. Ona neden yardım ettiğimi soracak tonla insan tanıyorum, sebebi; onun en az benim kadar günahsız bir melek olması.

Hayatında hiç bir dileği gerçekleşmemiş bir insan için fazla mutlu uyanıyor. Kimseye sataşmadan saygılı ve dürüst geçirdiği son günleri. Bugün okulda sevdiği kızla tanışacak, haberi yok ama sevgili dahi olacaklar. Yanında olmam gerek.

Öğle yemeğinde karşılıklı yemek yediler, onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim. Gözlerinin içi gülüyordu, çektiği bütün acıları unutmuştu bir anda. Daha fazla mutlu olması gerek.

Eve geldiğinde annesi ilk kez güldüğü için ona kızmamıştı, bunca olaydan sonra garip gelmiş olmalı. Uzun zaman geçmişti ve ilk kez babasının vefadından sonra deliren annesiyle mutlu bir akşam yemeği yiyebilmişti.

Ve gece oldu, çok büyük bir dileğimi gerçekleştirme vakti gelmişti. Uzun zaman sonra babasını görecekti, babasıyla konuşmayı özlemiş olsa gerek. Ona sadece anlattı ne kadar mutlu olduğunu, sevdiği kızı, annesinin iyi olduğunu, okulda derslerine çalıştığını, ama babası sadece gözleri dolu onu dinliyordu, çünkü o olacakları biliyordu.

Koskoca bir hafta boyuca tek görevim onu mutlu etmekti. Notları, sevdiği, annesi, babası, oyunları, vücudu, güzel görünmesi, müsabakaları ve bir sürü şey. Ama en büyük dileği bu gece gerçekleşecekti. Sevdiği kız.

Gece olmuştu ve yarın okul olmasına rağmen sabaha kadar konuştuğa kıza sonunda çıkma teklifi etmişti, cevabını ise yarın okulda alacağını öğrendi ve yarın olması için gözlerini kapatıp saatlerce uyumaya çalıştı.

Sabah olmuştu, annesinin bağırış sesleriyle uyandı. Saate baktığında anladı nedenini, geç kalmıştı. Alelacele aşağıya inerek dakikada hazırlanıp kaçırdığı servisin peşinden koşma umudundaydı. Koşarak çıktı evden, derdi okul değil sevdiği kızdı.

Artık onun benimle gelme vakti. Manşetlerde tam boy "arabanın ezdiği çocuk genç yaşta gözlerini hayata yumdu" herkesin tek bildiği buydu. Kimse onun hayallerini, mutlu öldüğünü veya hayalleri için öldüğünü bilmiyordu. Öğrenmiş oldu. Merak ettiyseniz benim kim olduğumu, ben her mutlu olduğunuzda korkmanız gereken meleğim, ben Azrailim. İnsanların mutlu ölmesi gerek, ya da öldüğünde mutlu olması.

Yorumlar

Çok okunanlar...

Henüz Ölmemişken

Henüz ölmemişken diye başladı yazısına, bir şeyler daha bırakmak istiyordu bu dünyaya. Kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren karamsar bir halde oturup vahlanmak yerine tüm hayatı boyunca yazdığı eserlerin neredeyse iki katını yazmıştı. Yazmaya da devam ediyordu asla öleceğine inanmayan yazar. Daha yeni doğan bir bebekken başladı sancılarım diye devam etti. Haklıydı. Henüz yeni doğmuşken garip hastalıklar peşini bırakmıyor, hastane ona hapis oluyordu adeta. Geçmişine dair pek bir anı hatırlamayan yazar hastanenin her köşesini, her bakıcısını adeta ezbere biliyordu. Yattığı odayı, alamadığı nefesi, tüm dünyası olan oyuncaklarını… Yazar devam etti. Böyle gelip geçti seneler, ben dünyadan habersiz. Bağlamışlar her yerime kabloları, kelepçe gibi fakat hayatta kalmayı istediğimden şüpheliyim diyordu. O zamanlardan gördüğünü hissediyordu acıyı. Her seferinde ziyaretine gelen dedesinin ağlamalarından anlamıştı çok yaşamayacağını. Buna rağmen inat ettim ya, etmez olaydım. Şimdiye kadar bir şe

Son Bir Şiir

Sevgilim, sevgim, sevincim, sevdiğim… Tüm gece ciğerlerime dolar gibi sıkışıyor göğsüm. Fabrika bacalarından çıkan tüm dumanları soluyorum sanki. O siyah renkli, içinde şimşekler kaçan bulutlar gitmiyor başımdan. Bir saniye olsun rahat nefes alamaz oldum artık. Her an ciğerlerimde bir ağrı, kalbimde bir sızı. Ölüp bırakmak istiyorum her şeyi. Diğer dünyadan benim için üzülecek bir kaç insanı izlemek istiyorum. Zor geliyorken sensiz yaşamak, seninle yaşamaktan da nefret ediyorum. Canımı yakıyorken seni sevmek, bir yanım senden hala vazgeçemiyor. Ne kadar kızsam da kendime bir faydasını görmedim henüz. Senden kaçıp kurtulmak istiyorum artık. Canımı yakmana izin veremem, vermemeliyim. Bundan çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli kafamın içinde olmandan bıktım. Ben seni sevmiyorum. Artık sevmiyorum. Lütfen git artık. Bir hafıza kaybı yaşamayı bile göze alıyorum seni nasıl sevdiğimi, beni nasıl sevdiğini, sana olan aşkımı unutmak için. Her geçen gün artan bu yorgunluk ve bitkinlik senin

Kirli Sokaklar

"Sokakta parçalanmaya mahkum bırakılmış birkaç hayat." Bunları yazmayı ben istemedim, bunları yazmaya beni Sokaklar zorladı. Bugün 14 Şubat 2021; Adım Jeff, Bugün 21 yaşındayım. Ölümümün üzerinden 3 sene geçti, cesedim hala soğuk sularda. Artık eskisi gibi mülteciler gelmiyor yanıma. Onları buldunuz, BENİ DE BULUN. Bugün 18 Kasım 2017; Bir hayalim daha yeşeremeden soldu günlük. Bu hayal bir futbol maçı veya başlayamayan bir aşk değil, bu hayatım olmasını istediğim müzik. Daha yeni başlamışken uğraşmaya bir araba kazasında bütün hayallerimin bitebileceği aklıma gelmemişti. Belki bir ilki başarabilirim ama bu işi dilsiz olarak yapmak olanaksız görünüyor. Babamı kazada kaybettikten sonra annemin yanına gittim. İlk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm. Benim gelmeme miydi bu sevince yoksa babamın gitmesine mi anlayamamakla beraber hızlıca odama taşındım. Alışmamın zor olacağı şeyler belliydi, yeni bir okul, yeni bir hayat, yeni bir düzen ama alışmaktan asla