Ana içeriğe atla

Hizmetçi

3 kişilik çekirdek bir ailenin sadece yalanlardan ibaret olan mutluluğunu bitmesini anlatan bir hikaye...

Güne "kahvaltıya gel artık" diye seslenen eşinin sesiyle uyanmıştı Aslan. Birkaç hareketle anca kendine gelmiş ve yataktan kalkabilmişti. Mutfağa indiğinde Selinin orada olmadığını görüp nerede olduğunu sordu. Sedef "yanına gitmeme rağmen yatağından kalkmadı, hasta hissediyorum dedi. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var bence" diyerek cevap verdi. Fazla umursamayan Aslan yemeğini yiyip işine gitti. Sedef ise öğretmen olduğu okula gidip Selini evde hizmetçiyle baş başa bırakmıştı.

İşten erken dönen Aslan, Selinin evde olmadığını fark etti ve hizmetçiye sorduğunda okula gitti cevabını aldı. İşte bütün olanlar da burada oldu, evin boş olmasını fırsat bilen gizli çift ilişkiye girmişlerdi. Tek bilmedikleri ise Selinin aslında okula gitmediği çatı katından her şeyi duyduğuydu. Tüm olan biteni ağlayarak izleyen genç kız ne yapacağını şaşırmış bir halde evden çıkıp gitmişti.

Sedef eve geldiğinde gözleri her yerde Selini arıyordu ancak sorduğunda okula gitti cevabına karşı onunla olmadığını söyledi. Bu herkesin biraz paniklemesine sebep olmuştu ve direkt Selini aradılar ama telefonun kapalı olması Sedefin korkarak ağlamasında yetmişti. Tam polisi aramak üzereyken kapı sesiyle bir anda kapıya doğru koşmaya başladı. Selini gördüğünde ondan daha mutlusu yoktu önce ona sarıldı ve ardından ağlamaklı bir sesle bağırarak nerede olduğunu sordu. Sadece biraz hava almaya çıktığını söyleyerek odasına gitti. Bir şeyler olduğunu buradan sezmişti Sedef fakat asla aklına gelememişti aldatılabileceği. Akşam yemeğine de gelmeyen Selinin yanına bir tepsi yemekle beraber gitti ve neler olduğunu anlatmasını istedi. Bu sırada Aslan ve hizmetçi olan her şeyden habersizdiler. Biraz inat etse de annesine kıyamayan Selin ona bir sakinleştirici verip bütün olayı anlattı. Tüm olup biteni göz yaşları eşliğinde dinleyen Sedef'in bir anlığına gözleri kararmış, tansiyonu düşmüştü. Bunu Selin'e belli etmeden bir bardak su getirmesini istedi. Bu sırada aklından geçen binlerce intikam şeklinden mantıklı olanları bir kenara ayırıyordu. Selin suyu getirdiğinde annesini sakinleştirmeye çalıştı ve her zaman onun yanında olacağını söyledi. Gece saatlerine kadar dertleşen anne kız sabah uyanabilmek için yataklarına gidip uyudular.

Sabah olduğunda olağandan farklı şekilde kahvaltıyı Sedef hazırlamıştı. Ve ilk defa çağırılmadan gelmişti Selin. Aslan ise yemeğe geldiğinde Sedef kendinin hazırladığını ve en beğendiği yemekleri yaptığını söyledi. Aslan ise hizmetçinin neden hazırlamadığını sordu ve aldığı cevap karşısında donup kalmıştı, "hizmetçiyi kovdum". Neler olduğunu anlamayan Aslan hemen nedenini sorsa da canım istedi şeklinde bir cevap aldı ve bu sinirlenmesine yetti. Kahvaltı yapmadan evden çıkıp giden küstah adam acaba akşam eve geldiğinde bir ailesi olmadığını biliyor muydu ? o gün izin alan Sedef okula gitmedi ve Selini evden yollayıp tüm evi aradı. Yatak odalarında bulduğu gizli kamera kayıtların izlediğinde ise şoka uğradı, hizmetçi bütün aileye bir komplo kurmuştu.

Akşam olduğu herkes eve döndüğünde Aslan hala her şeyden habersizdi ve doğruca eşinin yanına gidip her şeyi anlatmasını istedi, son zamanlarda neden böyle davrandığını, neden kendi kafasına göre iş yaptığını ve en önemlisi de neden bu evi ve içindekileri umursamaz şekilde davrandığını.
Bugüne kadar her şeyi içine atan Sedef artık sinirden ağlayarak bağıra bağıra bütün içindekileri döktü ortaya. Bütün olayları bildiğini öğrenen Aslan ne yapacağını şaşırmış bir halde ağzından tek bir kelime bile çıkmadan koşarak evi terk etti. Sabaha kadar onu bekleyen Sedef acı bir telefon haberiyle mahvolmuştu, Aslan her ne yaparsa yapsın sevdiği insan, intihar etmişti. İnanamadı duyduklarına ama hastaneye gittiğinde gördüğü adam o idi. Sevdiği, uğuruna hayatını verebileceği insan, hayatının her yerinde olan ve ölene dek bırakmak istemediği adam, yoktu artık. Kendini onu öldürmekle suçluyordu beyni bir yandan da kızına nasıl anlatacağını düşünmekteydi. Adeta 3 günlük ömrünün 3. gününde olan bir insan kadar çaresiz hissetti. Bir yanında aldatılmanın verdiği burukluk, diğer yanında hayatını kaybetmesinin verdiği eksiklik yer alıyordu. Eve döndüğünde onu kapıda Selin karşıladı iyi olup olmadığını sormadan anlamıştı ölü bakışlarından çok kötü bir şeyler olduğunu. Annesinden duydukları karşısında aileden ölen 3. kişi de o olmuştu. Sabaha kadar sadece ağlayıp birbirlerini motive eden anne kız sabah olduğunda ise ne olursa olsun onsuz hayatın devam etmediğini anlamışlardı. Olay üzerinden 1 hafta geçti. Tonlarca gelen başsağlığı mesajı onları bir gram olsun rahat ettirmemişti.
Günler böyle gelip geçerken Sedef git gide kızının çöküşünü seyretmekte ve hiçbir şey yapamamaktaydı. Her gün eve geldiğinde bir bardak su ve bir dilim ekmek yiyen ağzını bıçak açmayan kızının git gide hayattan kopması. Onunla konuşmaya çalışsa da istemediğini söyleyerek yardımı elinin tersiyle iten bir kız. Bu olayların onu çok derinden etkilediğini düşünen Sedef biraz onu kendiyle bırakmayı düşündü ve hayatında verebileceği en kötü kararı vermişti. Ona tatil şansı sunmuştu 1 hafta boyunca istediği bir yerde tatil yapmasını söylemişti. O ise çok saçma bir şekilde gene Antalya'yı seçmişti, neden onca yer varken her gün olduğun yer diye sormadı ve onu lüks bir otele yerleştirdi.

Kızının gidişinden tam 4 gün geçmişti ancak hala bir kez olsun aramıştı onu Selin. Annesi inadına son verip kendi aramayı kabul etti. Telefona çıkan otel çalışanıydı, ona kızının buradan geldiği gün gittiğini telefonu ise burada unuttuğunu söyledi. Bir anlık kendini kaybeden Sedef hemen polisi aradı ve 2 saatlik bir araştırma sonucunda o acı görüntüye ulaştılar. Denizde bulunan minik bir kızın cesedi, o Selin'di. Araştırmalar sonucu intihar ettiği ortaya çıkmıştı. Orada intihar etmeye çalışan anne ise beceremeyip akıl hastanesine yatırıldı. Bir aile telef olmuştu.

3 ay sonra annesi akıl hastanesinden çıkarılmıştı. Ona birisi kefil olmuştu ama bu kişinin kim olduğunu bilmiyordu tek bildiği ona minnettar olduğuydu. Aklında hala daha intihar düşüncesi olan Sedef, kızının intihar ettiği kayalıklara her gün gidip saatlerce düşünüyordu. Bir gece bir telefon geldi, numara kayıtlı değildi. Telefonu açtığında çok soğuk ama tanıdık gelen bir ses ona Aslanı anlattı. Onu daha ne kadar aldattığını, onu hiç sevmediğini, onunla sadece Türkiye'ye yerleşebilmek için evlendiğini. Bunların başta hiç birine inanmamıştı Sedef ama numaranın sahibinin eski hizmetçi olduğunu bulunca her şeyi anlamıştı. Son kez kayalıklara giden Sedef kızının onu çağırdığını hissedebiliyordu. Ve yüzünde minik bir gülümsemeyle kendini soğuk sulara bıraktı yüzlerce metre yüksekten.

Bir ailenin daha sadece erkeğin zevkleri uğruna yok oluşunun hikayesiydi bu. Örneğinden binlerce olan bir ailenin.

Yorumlar

Çok okunanlar...

Henüz Ölmemişken

Henüz ölmemişken diye başladı yazısına, bir şeyler daha bırakmak istiyordu bu dünyaya. Kanser olduğunu öğrendiğinden itibaren karamsar bir halde oturup vahlanmak yerine tüm hayatı boyunca yazdığı eserlerin neredeyse iki katını yazmıştı. Yazmaya da devam ediyordu asla öleceğine inanmayan yazar. Daha yeni doğan bir bebekken başladı sancılarım diye devam etti. Haklıydı. Henüz yeni doğmuşken garip hastalıklar peşini bırakmıyor, hastane ona hapis oluyordu adeta. Geçmişine dair pek bir anı hatırlamayan yazar hastanenin her köşesini, her bakıcısını adeta ezbere biliyordu. Yattığı odayı, alamadığı nefesi, tüm dünyası olan oyuncaklarını… Yazar devam etti. Böyle gelip geçti seneler, ben dünyadan habersiz. Bağlamışlar her yerime kabloları, kelepçe gibi fakat hayatta kalmayı istediğimden şüpheliyim diyordu. O zamanlardan gördüğünü hissediyordu acıyı. Her seferinde ziyaretine gelen dedesinin ağlamalarından anlamıştı çok yaşamayacağını. Buna rağmen inat ettim ya, etmez olaydım. Şimdiye kadar bir şe

Son Bir Şiir

Sevgilim, sevgim, sevincim, sevdiğim… Tüm gece ciğerlerime dolar gibi sıkışıyor göğsüm. Fabrika bacalarından çıkan tüm dumanları soluyorum sanki. O siyah renkli, içinde şimşekler kaçan bulutlar gitmiyor başımdan. Bir saniye olsun rahat nefes alamaz oldum artık. Her an ciğerlerimde bir ağrı, kalbimde bir sızı. Ölüp bırakmak istiyorum her şeyi. Diğer dünyadan benim için üzülecek bir kaç insanı izlemek istiyorum. Zor geliyorken sensiz yaşamak, seninle yaşamaktan da nefret ediyorum. Canımı yakıyorken seni sevmek, bir yanım senden hala vazgeçemiyor. Ne kadar kızsam da kendime bir faydasını görmedim henüz. Senden kaçıp kurtulmak istiyorum artık. Canımı yakmana izin veremem, vermemeliyim. Bundan çok sıkıldım biliyor musun? Sürekli kafamın içinde olmandan bıktım. Ben seni sevmiyorum. Artık sevmiyorum. Lütfen git artık. Bir hafıza kaybı yaşamayı bile göze alıyorum seni nasıl sevdiğimi, beni nasıl sevdiğini, sana olan aşkımı unutmak için. Her geçen gün artan bu yorgunluk ve bitkinlik senin

Kirli Sokaklar

"Sokakta parçalanmaya mahkum bırakılmış birkaç hayat." Bunları yazmayı ben istemedim, bunları yazmaya beni Sokaklar zorladı. Bugün 14 Şubat 2021; Adım Jeff, Bugün 21 yaşındayım. Ölümümün üzerinden 3 sene geçti, cesedim hala soğuk sularda. Artık eskisi gibi mülteciler gelmiyor yanıma. Onları buldunuz, BENİ DE BULUN. Bugün 18 Kasım 2017; Bir hayalim daha yeşeremeden soldu günlük. Bu hayal bir futbol maçı veya başlayamayan bir aşk değil, bu hayatım olmasını istediğim müzik. Daha yeni başlamışken uğraşmaya bir araba kazasında bütün hayallerimin bitebileceği aklıma gelmemişti. Belki bir ilki başarabilirim ama bu işi dilsiz olarak yapmak olanaksız görünüyor. Babamı kazada kaybettikten sonra annemin yanına gittim. İlk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm. Benim gelmeme miydi bu sevince yoksa babamın gitmesine mi anlayamamakla beraber hızlıca odama taşındım. Alışmamın zor olacağı şeyler belliydi, yeni bir okul, yeni bir hayat, yeni bir düzen ama alışmaktan asla